Çin’de ortaya çıkan ve daha sonra tüm dünyaya yayılan koronavirüs salgını küresel ekonomiyi yerle bir etti. Türkiye salgınının ekonomik etkilerinden zarar görmemek için 19 maddeden oluşan bir Ekonomik İstikrar Kalkanı paketi açıkladı. Açıklanan pakete ilk olarak kamu bankalarından Ziraat Bankası, Halkbank ve Vakıfbank destek verdi. Özel bankalar da desteklerini açıkladı. Ancak sadece açıklamakla kaldılar.
Yerli ve yabancı özel bankaların toplam özsermayesi 310 milyar lira ve 800 milyar liralık kredi verme kapasiteleri bulunuyor. Ancak BDDK tarafından uyarılmalarına rağmen bu potansiyeli harekete geçirmemekte kararlı görünüyorlar.
Bugünkü köşe yazısında bu konuya dikkat çeken Sabah gazetesi yazarı Dilek Güngör özel bankaların tutumunu milli maç benzetmesiyle açıkladı. Güngör durumu “Daha önce ilk 11’de yer almak için demeçler veren, PR yapanlar yedek kulübesinde kalmayı tercih ediyor.” diyerek örneklendirdi. Ekonomik İstikrar Kalkınma paketine destek vereceğini açıklayan özel bankalar da devletin çağrısını duymazlıktan geliyor.
Özel bankaların kredileri olmasına rağmen desteğini esirgemesini Güngör rakamlarla şöyle açıklıyor: “Bankalar topladıkları mevduatın belli kısmını Merkez Bankası’na zorunlu karşılık olarak yatırıyor. Yüzde 80 civarında bir parayı kredi olarak kullandırıyor. İkinci kaynak ise özsermaye. Bankalar özkaynaklarının 7,3 katı kadar kredi verebiliyor.
Milli sorumluluk bilinciyle hareket eden kamu bankaları şu anda finansman kanallarının tamamını sonuna kadar açmış durumda. TL kredilerin, TL mevduata oranı yüzde 140. Özsermayelerinin 7,4 katı kadar parayı kredi olarak vatandaşa, sanayiciye, KOBİ’ye kullandırıyor. Özel bankalarda ise bu rakam 4,5.
Yani özel bankalar lafa gelince destek olacağını açıklayıp bu zor günlerde yükü paylaşması gerekirken aksine yük almaktan kaçıyor.
Kaynak: Sabah