Dilek Güngör’ün bugün kaleme aldığı “elektrik şirketleri de belediyeler de devreye girsin” başlıklı yazısında yaptığı çağrıya verilecek cevapları biz de takip edeceğiz. Dünya genelinde koronavirüs vakalarının sayısı her geçen gün artarken Türkiye, yekvücut olarak vaka sayısını en aza indirmek için tedbirlerini artırıyor.
Salgın tüm dünyanın ekonomisini bir anda çökertti. Türkiye bu konuda da açıkladığı “Ekonomi İstikrar Kalkanı” paketi ile tedbiri elden bırakmadığını gösterdi. Vatandaşın mağdur olmaması için adeta her gün yeni destek paketleri, vergi indirimleri açıklanırken bankalardan da vatandaşlara destek eksik olmadı. Kredi taksitleri ve ödemeler konusunda vatandaşa esneklik sağlandı.
Ekonomik olarak “çok iyi” durumda olduğunu, dijital teknolojiyi takip ettiğini söyleyen bazı batılı ülkeler e-posta yoluyla öğrencilerine eğitim imkanı sağlarken, ülkemizde eğitimin aksamaması için uzaktan eğitim sistemi başlatıldı. İş dünyası da virüsten korunmak için ülkenin ihtiyacı olan tüm malzemelerde üretime destek olacağını açıkladı. Güngör, yazısında ülkenin birlik ve beraberlik içinde böylesine mücadele etmesini umut verici olarak nitelendiriyor. Bu durumu kabul etmek istemeyen araya nifak tohumu serpmek isteyenler her zamanki gibi bugün de devredeler. Ancak ülke tüm bunlara aldırış etmeden mücadelesine devam ediyor.
Virüsün etkisini ne zaman kaybedeceği henüz bilinmiyor. Bu durumun uzun sürmesi alınan tedbirlere rağmen esnafa zarar verebilir. Güngör yazısında bu durumu şöyle açıklıyor: “Malum, virüs nedeniyle esnafın birçoğu zorunlu olarak dükkânı kapatmak durumunda kaldı. Açık olanlar da vatandaş eve çekildiği için zorda. Günde hiç siftah yapmayan taksici de var, büfe de…” ve açıklamasına devam ediyor.
“Müşteri gelmeyince dükkânların masrafları yığılacak. Kirası var, elektriği var, suyu var, gazı var. Keza, personel maaşları da… Birçoğu çalışanlarını ücretsiz izne çıkarıyor.”
İstihdamı korumak için devlet tedbirler alsa da bu tedbirler uzun vadede vatandaşı kurtarmıyor. O yüzden 3 milyar TL bütçenin ayrıldığı su ve doğalgaz firmalarının da elini taşın altına koyması gerekiyor.
“Bu seferberliğe elektrik dağıtım şirketleri ile Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 3 milyar liralık kaynak sağladığı belediyelerin iştiraki olan su ve gaz firmalarının da katılması gerekir.” diyerek Sabancı, Cengiz, Limak, Eksim, Alarko, Çalık, IC İçtaş, Aksa, Türkerler’e sesleniyor Güngör. Virüs nedeniyle zorda kalan küçük esnafın ya da işsiz kalan vatandaşın borcundan birkaç ay feragat edilebilir.” Biz de böyle umut ediyor ve gelişmeleri takip ediyoruz…
Kaynak: Sabah