Güncel

SETA’nın “dolar” raporu ne diyor?

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfınca (SETA), doların ekseninde olduğu mevcut küresel ticari ve finansal sistemin incelendiği “Çok Kutuplu Dünyada Doların Yerini Ne Alacak?” isimli raporu yayımlandı.

Buna göre, doların mevcut konumunun sürdürülebilirliği, dolar eksenli küresel finansal sistemin yerini neyin alabileceği gibi konular ele alındı.

Raporu Mevlüt Tatlıyer kaleme aldı.

Doların nasıl küresel para birimi haline geldiği, doların mevcut konumunun sürdürülebilirliği, dolar eksenli küresel finansal sistemin yerini neyin alabileceği gibi konular incelendi.

Mevcut sistemden giderek artan oranda zarar gören ülkelerin arayışlarını çok boyutlu olarak değerlendiren raporda şu ifadelere yer verildi:

“Donald Trump yönetiminin ABD’nin küresel ölçekteki ekonomik/finansal konumunu açık bir şekilde kötüye kullanmaya başladığına şahitlik edilmiştir. Bu çerçevede ABD bir taraftan, nihayetinde siyasi bir dokuya sahip, çeşitli gerekçelerle Çin gibi birçok ülkeye ticari yaptırımlar uygulamaktan çekinmezken diğer taraftan da Türkiye örneğindeki gibi birtakım siyasi hedeflere ulaşma noktasında doları bir ‘silah’ olarak kullanmaktan geri kalmamıştır. Bütün bu yaşananlar daha önceki tarihi kavşaklarda olduğu gibi bir kez daha doların itibarını hatırı sayılır ölçüde zedelemiş ve mevcut sistemin yerini almak üzere alternatif sistem arayışlarını hızlandırmıştır.”

SETA’nın internet sitesinde tamamı yer alan raporda ayrıca doların eksende olduğu mevcut ekonomik ve finansal düzenin bugünden yarına yerini bambaşka bir sisteme bırakmayacağı, kısa vadede doların küresel hakimiyetinin devam edeceğine dikkat çekildi.

ABD’nin küresel ekonomik sistemdeki yerine ilişkin, değerlendirmelerde de bulunulan raporda, “İkinci Dünya Savaşı’nın akabinde ortaya çıkan dünya düzeninde ABD’nin çok ciddi bir ağırlığa sahip olması küresel finansal/ekonomik/ticari sistemin de ABD lehine oldukça asimetrik bir yapıda husule gelmesine yol açmıştır. Bu sistemde ulusal bir para birimi olan doların aynı zamanda çok ciddi bir uluslararası role sahip olması daha baştan bu sistemin uzun vadede sürdürülebilirliği noktasında önemli soru işaretlerinin ortaya çıkmasına sebebiyet vermiştir. Bretton Woods sistemi de temelde doların sahip olduğu söz konusu ‘anormal rol’ çerçevesinde yıkılmış fakat ABD’nin ‘küresel hegemon güç’ konumu devam edegeldiğinden dolar mevcut statüsünü sürdürebilmiştir.” değerlendirmesine yer verildi.

Ancak dikkat çekilen bir nokta da doların yalnızca ABD küresel hegemon güçken mevcut konumunu sürdürebileceği oldu. Washington’un bu pozisyonunu kaybettiğinin netleşmesiyle birlikte doların da mevcut konumunun görece hızlı bir şekilde ortadan kalkacağı savunuldu.

Raporda tek kutuplu sistemden çok kutuplu sisteme geçişte, doların hakim olduğu sistemden bir veya daha fazla uluslararası soyut para biriminin hüküm sürdüğü bir dünyaya geçişin aşamalı bir şekilde gerçekleşmesinin daha gerçekçi bir beklenti olduğu vurgulandı.

Raporda “Bugün dünya söz konusu sürecin ilk aşamalarını yaşıyor. Ülkeler arasındaki ikili ticaret anlaşmalarının zaman içinde “daha ileri” bir aşamaya taşınması gerekmektedir. Söz konusu ikinci aşama “bölgesel takas birlikleri”dir ki Robert Triffin’in savunduğu ve Avrupa için gerçekleşmesini istediği şey de bu olmuştur.” ifadesi kullanıldı. Bağımsız takas birliklerinin ne şekilde işlemesi ve hangi özelliklere sahip olması gerektiğinin uluslararası boyutta çok derinlikli ve kapsamlı bir şekilde tartışılmasının önemine değinildi.

Son Yazılar
Güncel

İşsizlik Sigortası Fonu 100 milyar lira sınırını aştı

İşsizlik Sigortası Fonu işsizlerin güvencesi İşini kaybeden sigortalıların, işsiz kaldıkları dönemin belirli bir bölümünde geçinebilmeleri için mart 2002'de kurulan İşsizlik Sigortası Fonu,…
Güncel

JPMorgan: ABD ekonomisi için bir kasırga yolda

JPMorgan CEO'su Jamie Dimon, yatırımcıları ekonomik bir "kasırgaya" hazırlanmaları konusunda uyardı. Jamie Dimon, ekonominin sıkı para politikası ve Rusya Ukrayna savaşı gibi…
GüncelTürkiye

BAE'den ilk yatırım savunmaya

Birleşik Arap Emirlikleri ile yapılan anlaşmalar doğrultusunda Türkiye'ye yapılacak ilk yatırım savunma sanayisine olacak. Ayrıca, tarım, enerji, gıda ve bilişim sektörlerine de yatırım…