Kanal İstanbul'un yükünü sırtlayacak
Yıllardır Türkiye, İstanbul'da yeni kanal inşasını tartışıyor. Şimdi hükümet mega projenin temel atma töreninin hazırlıklarını yapıyor. Bazıları için bu bir kurtarıcı ve güçlü bir Türkiye'nin sembolü, bazıları için ise sadece bir felaket. İstanbul'dan geçen yeni bir kanalın inşaası konusunda farklı görüşler hakim. Mega projenin destekçileri ve karşıtları, neredeyse on yıldır anlaşmazlığı körüklüyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise 26 Haziran cumartesi günü köprünün ilk temelini atarak bunu noktalamak istiyor. 2011'den bu yana resmi tanıtımlar yapılıyor: İstanbul Boğazı'ndaki gemi trafiği rahatlayacak, yeni bir yat ve konteyner limanı, en az 275 metre genişliğinde kanal manzaralı şık konut projeleri… Yedi milyar avroyu aşan Karadeniz ve Marmara Denizi arasındaki su yolu, Erdoğan'ın şahsen olumlu anlamda "çılgın" olarak nitelendirdiği İstanbul için bir dizi iddialı altyapı projesinin bir parçası. İstanbul Belediye Başkanı, kanal inşaatının en önde gelen karşıtı Ekrem İmamoğlu'nun şüpheleri var ve kanalı metropol için bir "kabus" olarak tanımlıyor. Gerçekten kabus mu?
Kanal boğazı rahatlatmak için vazgeçilmez
Boğaz'ı rahatlatmak için kanal vazgeçilmez olarak nitelendiriliyor. Oradaki gemi trafiği ise sürekli artıyor. İl Sahil Güvenlik Müdürlüğünün istatistiklerine göre, gemilerin boyutları ve ağırlıkları genel olarak arttı. İstanbul Boğazı'ndan 1936 yılında günde 17 gemi geçerken bugün bu rakamın 135'e, yıllık olarak da 40 bine ulaştı.
Proje karşıtlarının üzerinde durduğu bir diğer nokta ise deprem riski. Merkezi Almanya'nın başkenti Berlin yakınlarındaki Potsdam'da bulunan Almanya Jeolojik Araştırmalar Merkezinden Marco Bohnhoff, kanalın inşasının depremi tetikleme veya daha olası hale getirme olasılığının "çok düşük" olduğunu söyledi. Bohnhoff, deprem dalgaları aşağıdan geldiği için orada bir kanalın olup olmamasının önemli olmadığını vurguladı.
Kanal sayesinde Marmara'da kirlilik azalacak
Bunların yanı sıra kanal sayesinde gemilerin yol açtığı deniz kirliliği azalacak, boğazda meydana gelen kazalar azalacak, İstanbul'un doğası ve tarihi korunacak. Tüm bunlar ile birlikte ülkeye ekonomik olarak da katkı sağlayacak. Kanal İstanbul projesi Montrö'ye tabi olmayacağı için Süveyş gibi ton başına ortalama 5,5 dolardan fiyatlanabilecek. Süveyş'ten en fazla 150 DWT gemiler geçebilirken, Kanal İstanbul 300 bin tonluk gemiler için uygun olacak. 193 kilometre uzunluğa sahip Süveyş'ten 148 kilometre daha kısa olacak Kanal İstanbul, tam kapasite çalışması durumunda da yıllık kazanç 8 milyar dolara kadar yükselecek. Maliyeti 40 milyar doları bulacağı tahmin edilen Kanal İstanbul, hesaplanan getirisi ile 5 yıl içinde kendini finanse edecek.