15 Temmuz 2016 darbe girişiminden sonraki süreçte FETÖ mensuplarının tespit edilebilen mal varlıklarına el koyuldu. Bu kapsamda bazı şirketler Tasarruf Mevduat Sigorta Fonuna (TMSF) devredildi.
Sabah Gazetesi yazarı Dilek Güngör, Adana’da FETÖ’nün kayyum atanan şirketlerine dair mahkeme kararlarına köşe yazısında yer verdi.
Güngör, FETÖ’nün iş adamları derneği TUSKON’un iki numarası olan, 17-25 Aralık kumpasından sonra firar eden Ahmet Coşkun’a ait Süvari Giyim’e 2016 yılında mahkemece kayyum atandığını hatırlattı.
Eski bir çalışandan 17-25 Aralık sonrasında patronunun, ailesiyle birlikte tası tarağı toplayıp Uganda’ya firar ettiğini duyduğunu belirten Güngör, Coşkun’un kapatılan FETÖ derneği TUSKON’un eski Başkanı Rıza Nur Meral’in sağ kolu olduğunun, Adana’da topladığı himmetlerin hakkındaki MASAK, TMSF raporlarının, AGİD ve üniversite yöneticileriyle gerçekleştirdiği örgüt sohbetlerinin ve daha pek çok suç dosyası olduğunun da altını çizdi.
Güngör, Süvari Giyim’in tek olmadığının; Karteks Tekstil, Başaran PVC, Doğanyapı A.Ş. gibi sahipleri hapisteyken eski ortaklarına devrolunan başka şirketlerin de olduğuna değindi. Yazısında Adana’da 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nin bu şirketlerdeki TMSF kayyumluğunu önce denetim kayyumluğuna, sonra devletin müsadere kararlarına ret verdiğini de belirtti.
Dilek Güngör, FETÖ’nün en önemli finansörlerinden Kaynak Holding’le ilişkili üç şirketin de TMSF’nin yönetiminden alınmasına başka bir yazısında değindi. Güngör, Günyap Yapı ve Güntaş Gündüzbey İplik’e Ağustos 2016’da kayyum atandığını, Ekim 2016’da da Perla İç ve Dış Ticaret’in yüzde 60 hissesinin Günyap Yapı’ya ait olduğu tespit edildiğini ve yönetiminin fona geçtiğini tekrar hatırlattı. 15 Temmuz’daki hain darbe girişiminin ardından İstanbul Anadolu 1. Sulh Ceza Hakimliği kararıyla, Perla İç ve Dış Ticaret ile İstanbul Anadolu 2. Sulh Ceza Hakimliği kararıyla kayyum atanan Günyap Yapı ve Güntaş Gündüzbey İplik’in sahipleri Numan ve Yasin Dinçer, şirketlerindeki yönetim kayyumluğunun kaldırılması, kalkmıyorsa da denetim kayyumluğuna geçilmesi için İstanbul 11. Sulh Ceza Mahkemesi’ne dilekçeyle başvurdu. İstanbul 11. Sulh Ceza Hakimliği, bir ay içinde FETÖ dosyasında şüpheli bulunan Dinçerler’in talebini görüşerek karara bağladı. Mahkeme, MASAK raporunun sunulmadığı iddiasıyla şirketlerin yönetimini eski sahiplerine verdi.
Özellikle Ege’deki bazı FETÖ’cü şirketler mahkeme kararıyla eski ortaklarına iade edildi. Orkide Yağları ve Küçükbay Şirketler Grubu’nun sahibi Ahmet Küçükbay, 15 Temmuz’dan sonra tutuklandı. Eylül ayının sonundaki son duruşmada, mahkeme Ahmet Küçükbay’ı “örgüt üyeliği” suçundan 13 yıl hapse mahkum etti. Cezası “etkin pişmanlık” hükümleri dikkate alınarak 6 yıl 6 aya indirdi.
Mahkeme heyeti aynı duruşmada, “iyi hal” dolayısıyla cezayı 5 yıl 5 aya indirdi. Duruşma sonrası Küçükbay’ı tahliye eden mahkeme heyeti, şirketleri üzerindeki “yönetim kayyumu”nun “denetim kayyumu”na dönüştürülmesine karar verdi. FETÖ üyeliği mahkemece onaylanan Ahmet Küçükbay, aynı mahkemenin verdiği kararla mal varlığını geri aldı.
Soruşturmalar kapsamında Çarşı Yönetim, Kanal 35, Egeden Tarım Ürünleri, Liman Gayrimenkul, Küçükbay Yağ ve Deterjan, Hak-Bay, Mapiks, İTM, Salhane Emlak gibi şirketlere atanan kayyum kararının ardından düzenlemeye gidildi.
Tüm bu yaşananlar haliyle akıllara örgütün yeniden finansal gücünü toplayabilme ihtimalini getiriyor. Güngör de mahkeme tarafından şirketlerini geri alan FETÖ’cülerin örgüte yeniden para aktarıp aktarmadığı konusunun denetlenmesinin önemine vurgu yaparak yetkililere şu soruyu yöneltti: “Yarın öbür gün bu şirketler yeniden Pensilvanya’ya para aktarıp örgütün finans gücünü toplarsa ne olacak? İade kararlarını veren mahkemeler bu sorulara cevap verebiliyor mu?”