Site icon Ekonomi Gerçekleri

Küresel ekonomiyi daha ‘kırılgan’ hale getiren beş risk

ABD’deki düşük gelir grubuna yüksek faizle verilen mortgage kredisi ipotek krizinden bu yana 10 yıldan fazla bir süre geçti.

Birkaç ay içinde fabrika üretimi ve ticaret çöktü ve işsizliğin hızla artmasına neden oldu.

Merkez Bankaları ve yasa yapıcılar finans sistemini destekleme hamleleri yaparken, süreç kırılgan ve maliyetliydi.

Bir diğer küresel resesyon olasılığı ABD ve Asya ile Avrupa’daki en büyük ekonomilerin bariz yavaşlamasıyla gündeme gelmeye devam ediyor.

 

ABD ekonomisinde yavaşlama

“Amerika hapşırırsa, dünya grip hasta olur” derler ve ABD Başkanı Donald Trump’ın 1.5 trilyon dolarlık vergi revizyonunun etkisi artmaya başladıkça ABD ekonomisi burun çekme belirtileri gösteriyor.

Bu yıl nisan ayından haziran ayına kadar olan iş yatırımı 2018 yılının aynı çeyreğine göre% 1 oranında azaldı. Ek olarak tüketici güveni de Eylül ayında 9 ayın en düşüğüne geriledi. Ardından herkesi endişelendiren imalat verisi alındı ve Fabrika üretimi gösterdi ki imalat, 128 ayın en düşük seviyesine geriledi.

Bu veri Dow Jones Endeksi’nde iki günde yaşanan 800 puanlık düşüşü tetikledi.

Fed büyümenin Trump’ın hedefi olan yüzde üçün hayli altında yüzde 2.2 seviyesinde gerçekleşeceğini öngörüyor.

Çin’in borç yükünün patlaması

Çin ekonomisini güçlendirmek için nefes kesici boyutlarda borca yüklendi.

Washington merkezli Uluslararası Finans Enstitütsü (IIF)’nün tahminlerine göre 2019’un ilk çeyreğinde Çin toplam devlet, hane halkı ve şirket borçluluğu gayrisafi yurt içi hasılanın yüzde 303’ü kadar.

Yayımlanan bir rapora göre, finans dışı borç Çin’in toplam borç yükünü 40 trilyon doların üzerine çıkaran diğer sektörlerden borçlanmayla yenildi.

Hong Kong’daki protestolar

Dört aydan daha fazla süredir Hong Kong’da protestolar sürüyor. Gösteriler suçluların Çin’e iadesi yasa tasarısını protesto etmek amacıyla başladı, fakat şu anda reform isteyem göstericiler daha kapsamlı taleplerde bulunuyorlar.

Şiddet ve yüksek ölçekli protestolar dünyanın geri kalanını dehşete düşürüyor ve Hong Kong Lideri Carrie Lam’in bu öfkeyi bastırabilmesi çok olası görünmüyor.

Hong Kong finansal aktivite ve ticaret için önemli bir merkez. The Bank for International Settlements ülkenin 2016 yılında döviz işlemlerinde 437 milyar doları aştığını hesapladı aynı zamanda Hong Kong dünyanın her yerine teslimatlar gerçekleştirilen önemli bir ihracat merkezi.

Arjantin’in finansal çöküşü

2019 yılının başında, ünlü gelişen ülkeler yatırımcısı Mark Mobius şirketinin Arjantin’den uzak durduğunu açıklamıştı.
“Yaşam kalitesi ve eğitim düzeyi düştü ve ülkeledi makroekonomik durumdan da hiç memnun değiliz.” şeklinde bir açıklama yapılmıştı.

Mobius, yalnızca Başkan Mauricio Macri’nin gelecek seçimlerde güçlü bir galibiyet alabilmesi halinde bir daha bakacağını söyledi. İlk oylama Ağustos ayında geldi, Macri ağır bir şekilde kaybetti ve pazar Mobius’u kapıdan çıkardı.

Arjantin’in borsaları bu şok sonucunu takip eden günlerde% 30’dan fazla değer kaybetti. Verilere göre, 1950’den bu yana bir ülkedeki en büyük borsa endeksi düşüşü yaşandı.

Sonraki saatlerde peso, ABD doları karşısında değerinin% 15’ini kaybetti.

Bu, dolar cinsinden kredileri daha pahalı hale getirdi. Ülkenin 2019 ve 2020 yıllarında 80 milyar dolarlık borcu olması ülkenin 20 yıldan kısa bir süre içinde üçüncü kez yatırımcı borcunda temerrüde düşme ihtimalini de artırdı.

Trump’ın favori diktatörünün devrilmesi

Geçen ay, dünya çapında çeşitli medya kuruluşları, İskenderiye ve başkent Kahire de dahil olmak üzere birçok şehirde Mısır hükümetine karşı gösteriler yaptığını bildirdi.

Mısır’daki gösteriler, Cumhurbaşkanı Abdel Fattah el-Sisi’nin Müslüman Kardeşler’in Mohamed Mursi’ye karşı askeri bir darbe yürüttüğü 2013’ten bu yana hükümet onayı olmadan yasadışıydı. Mursi, bu yıl Haziran ayında yargılanması sırasında öldü.
Protestolar Mısır’ın EGX 30 borsası üzerinde doğrudan etkili oldu ve 2019’da biriken tüm kazançları% 11’e düşürdü. Yatırımcılar karlarını alıp borsadan çıkmaya başladı.

Dışişleri Bakanlığı rakamları, ABD’nin Mısır’a doğrudan yatırımının 21,8 milyar dolar olduğunu ve iki ülke arasındaki ilişkilerin yakın zamanda iyileştiğini belirtti.

ABD Başkanı Donald Trump’ın Ağustos ayındaki G-7 zirvesinde Sisi ile buluşmayı beklerken “Nerede benim favori diktatörüm?” diye sorduğu bildirildi.

Kaynak: Bloomberg

Exit mobile version