Türkiye batılı şirketlerin cazibe merkezi
Türkiye küresel kriz ortamında iş fırsatları için cazip bir ülke haline geldi. Yurtdışı Türk Ticaret Odası genel müdürü Thilo Pahl, Alman gazetesi Handelsblatt'a verdiği demeçte, Türkiye'nin kırılgan tedarik zincirlerinin yarattığı zorluklar arasında birçok Alman şirketi için önemli bir fırsat merkezi haline geldiğini söyledi. Giderek daha fazla batılı şirket, Ukrayna ihtilafı gibi küresel krizlerin yarattığı zorluklar karşısında sunduğu coğrafi avantajlar nedeniyle operasyonlarını Türkiye'ye taşıyor.
Türkiye'nin küresel krizde Alman firmalar için önemi arttı
Thilo Pahl yayınlanan raporda, "Tedarik zincirindeki küresel krizde, Türkiye Alman ithalatçı ve ihracatçıları için gözde bir yer haline getiriyor" dedi. Türkiye'nin AB üyesi ülkelerin yanında elverişli coğrafi konumu nedeniyle lojistik sektörü için giderek daha önemli hale geldiğini vurguladı. Pahl, devam eden Rusya-Ukrayna ihtilafının son zamanlarda bazı şirketleri operasyonlarını ülkeye taşımaya zorladığını söyledi. "Türkiye üzerinden Asya'dan Avrupa'ya genişleyen bir ticaret koridoru oluşturma potansiyeli var." dedi.
Alman denizcilik şirketi Rhenus'un CEO'su Tobias Bartz da batılı şirketlerin faaliyetlerini Asya'dan Avrupa'ya yakın bölgelere taşımak istediklerini söyledi. Bartz, Handelsblatt'a verdiği demeçte, "Türkiye, çok genç ve iyi eğitimli nüfusu ile üretim ve ticaret için ideal bir yer." açıklamasında bulundu.
Türkiye'de ihracat hacmi, dünyadaki krizlere ve kalıcı enflasyona rağmen son yıllarda önemli ölçüde arttı. Ukrayna savaşının başladığı Şubat ayından önce doğrudan yabancı yatırımların hacmi 464 milyon dolardı. Türkiye Merkez Bankası'na göre bu rakam geçen Haziran ayında 1,7 milyar dolara ulaştı.
Alüminyum üretiminde de gözler Türkiye'de
Alüminyum daha üst segment ürünlerde kullanılması nedeniyle ‘lüks’ olarak nitelenebilecek bir metal. Bu nedenle kriz dönemlerinde tüketim olumsuz etkileniyor. Ekonomik durgunluk endişesiyle tüketimin gerilemesi üreticiyi vurdu. Çareyi fason üretimde arıyorlar. Uzakdoğu’daki navlun problemi, yüzde 40’a varan antidamping uygulamaları ve Çin’de Covid- 19 kısıtlamaları Türkiye’yi öne çıkardı. Avrupa’yı esir alan bu kriz Türkiye’deki alüminyum üreticisi için hem sıkıntı hem fırsat oldu. Geçen yıl biyet döküm kapasitesi artıran fabrikalarda üretim daralmaya başladı. Ancak köşeye sıkışan Avrupalı üreticilerin fason üretim için Türkiye’ye yönelmesi yeni bir fırsat kapısı araladı.