Tahıl Koridoru 400 milyonun hayatını doğrudan ilgilendiriyor
Türkiye'nin öncülüğünde İstanbul'da imzalanan Tahıl Koridoru Anlaşması, 400 milyon kişinin hayatını doğrudan ilgilendiriyor. Anlaşma hacmi 45 milyar dolar. Tahıl koridorunun açılması ile 13 ila 15 milyon insanın açlığa dayalı ölümünün de önüne geçileceğini belirtiyor. Krizin dünyayı derinden etkileyecek bir diğer yanı ise yeni savaşlara ve toplu göçlere sebebiyet verme potansiyeli bulunuyor.
Türkiye'nin öncü rolü sürüyor
İstanbul, kritik anlaşma ile birlikte 20 ülkeden 700 katılımcının dâhil olduğu bir toplantıya daha ev sahipliği yaptı. Sorunlar ve çözüme dönük bütün konular masaya yatırıldı. Bu toplantı tahıl koridoru anlaşması sonrası Türkiye'nin öncü rolünün devam ettiğini gösteren bir etkinlikti. Bölgede bombalama ile başlayan kriz konusunda da en çözüm konusunda beklentilerin odağında yine Türkiye var.
Tahıl Koridoru Türkiye'ye 25 milyar dolarlık kazanç sunuyor
Tahıl koridoru anlaşmasının hacmi 45 milyar dolar. Afrika ve Orta Doğu gibi ülkeler açısından hayati önem taşıyor. Koridorun açılması birçok ülke ve kuruluş tarafından bekleniyor. Türk-Ukrayna İş Adamları Derneği (TUİD) Yönetim Kurulu Üyesi Ayhan Akbaba; "Ukrayna'da geçen yıldan kalan 25 milyon ton tahıl rezervi var. Bu yılki hasatla birlikte bu oran 80 milyon tona ulaştı. Şu an bütün dünyanın gözü bu rezervin pazara çıkmasında. Savaş şartları ve bozulan lojistik ağın yeniden tamiri adına Türkiye çok büyük bir sorumluluk aldı ve tarihi bir misyon ifa etti. Türkiye'nin önderliğinde imzalanan anlaşma ile tüm dünya nefes aldı. Ancak hemen ardından Odessa'yı hedef alan füzeler yeniden endişe sebebi oldu. Şimdi herkes krizin aşılması ve tüm tahıl ürünlerinin ambarlardan limanlara taşınmasını bekliyor" açıklamasında bulundu.
Tahıl sevkiyatının, bütün koordinasyonun merkez üssü olan Türkiye'ye, 5 ila 8 milyar dolarlık kazanç sağlaması tahmin ediliyor. BM gözetiminde yapılan anlaşma süresi olan 120 günde 60 milyon tahılın taşınabilecek ve bu süreçte başat rol Türkiye'ye ait. Ukrayna'nın enerji, lojistik, inşaat ve alt yapı gibi zorunlu müdahale alanları Türkiye'ye en az 25 milyar dolarlık imkan sunacak. Savaş öncesi zaten bu oran 7,5 milyar dolarlar seviyesine yükselmişti. Şimdi bu şartlar çok daha üst düzey rakamları mümkün kılıyor.