Dünya genelinde birçok ülke yeni tip koronavirüs (COVID-19) yayılma hızını azaltmak, sağlık sistemini rahatlatmak ve can kayıplarını önlemek için sosyal mesafeyi korumaya ve yeni önlemler almaya çalışıyor.
Sokağa çıkma kısıtlamalarına bağlı olarak iş hayatında aksaklıklar, seyahat kısıtlamaları, eğitime ara verilmesi ve diğer önlemler işçiler ve işletmeler üzerinde ani ve sert etkilere yol açıyor. Kimi işletmeler faaliyetlerini durdurmak zorunda kalırken bir kısmı da çalışm a yöntemlerini değiştirme yoluna gidiyor.
ILO’nun COVID-19 ve İş Dünyası raporunda, salgınının ekonomik etkilerinin 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana tecrübe edilenin en ciddisi olduğuna işaret ediliyor.
Raporda, dünya genelindeki 3,3 milyar çalışanın yüzde 81’ine tekabül eden 2,7 milyar çalışan zorunlu ya da tavsiye üzerine kapanan iş yerlerinde istihdam edildiği belirtiliyor. Dünya genelinde, yılın ikinci çeyreğinde çalışma saatlerinin yüzde 6,7’sinin ise ortadan kalkacağı öngörülüyor.
Gelir gruplarına göre çalışma saatinin oransal bazda en fazla düşmesi beklenen grup “üst-orta gelir” olurken, bundan en fazla etkilenecek bölgeler ise Arap ülkeleri, Avrupa ve Asya-Pasifik olarak sıralanıyor.
Riskli sektörlerdeki istihdam oranı dünya genelinde yüzde 37,5 iken bu oran yüzde 43,2 ile Amerika’da en yüksek ve yüzde 26,4 ile Afrika’da en düşük seviyede bulunuyor.
Öte yandan, özellikle kayıt dışı istihdam oranının oldukça yüksek olduğu orta ve düşük gelirli ülkelerde, çalışanların sağlık ve sosyal koruma hizmetlerine erişiminin de kısıtlı olduğu vurgulanıyor.
Kaynak: TRT Haber