Gelişmiş ülkelerin sunduğu yardımlar
Türkiye’de bir kesimin dilinden düşürmediği gelişmiş ülkelerin sunduğu yardımlar ile ülke ekonomileri zarar görmemiş de Türkiye ekonomisi batıyor algısı oluşuyor. Oysa durum hiç de öyle değil! Gelişmiş ülkelerde yoksullara nakdi yardımdan milyar dolarlık mali yardım paketlerine, bağış kampanyalarına…Dünya genelinde milyarlarca kişi sokağa çıkma yasağı veya kısıtlamaları, salgın tedirginliği veya devlet ve şirketlerin mümkün kıldığı evden çalışma uygulaması nedeniyle işe gitmiyor. Bu durum, başta sanayi olmak üzere dünya ekonomisini büyük tehlike altına girdi. Koronavirüs salgını sürecinde ülkeler ekonomilerini korumak için destekler açıklasa da, ne ekonomilerini ne de bünyesindeki şirketleri koruyabildiler. Küresel salgınla mücadele kapsamında açıklanan paketler ekonomik krizin gelmesini engelleyemedi. Ekonomiler son yılların en büyük şokunu yaşıyor. ABD, Japonya, İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya ve Kanada’nın toplam borcu 8 trilyon dolardan 13 trilyon dolara ulaştı bile. Sadece tutar olarak değil, aynı zamanda yüksek borç/milli gelir oranı gelişmiş ülkelerde tehlike sınırının üstünde seyrediyor. Yedi ülke ekonomisi ve gelişmekte olan piyasalar, en az on yıl içinde en ağır tahvil vadeleriyle karşı karşıya. Bloomberg tarafından derlenen verilere göre, bu hükümetlerin 2020’ye göre yüzde 51 daha fazla borç ödemesi gerekebilir.
ABD’de dış ticaret açığı 14 yılın en yüksek seviyesinde
Gelişmiş ülkelerin başında ABD geliyor. ABD Ticaret Bakanlığı’nın açıkladığı Kasım 2020 dönemine ilişkin dış ticaret verilerine göre; ülkenin dış ticaret açığı, geçen yıl kasımda bir önceki aya kıyasla yüzde 8 artarak 68,1 milyar dolara yükseldi. Ağustos 2006’dan bu yana kaydedilen en yüksek seviyeye ulaşan dış ticaret açığına ilişkin piyasa beklentisi, söz konusu dönemde 65,2 milyar dolar olması yönündeydi. Dış ticaret açığının artmasına ihracat-ithalatın durmasıyla birlikte Çin ve AB ile yaşanan krizler de eklendi. AA‘da derlenen bilgilere göre, ABD’nin 2020 yılı başında birinci faz ticaret anlaşması imzaladığı Çin ile arasındaki ticaret açığı, geçen yıl kasım ayında artış gösterdi. Ülkenin Çin ile olan ticaret açığı, söz konusu ayda bir önceki aya göre yüzde 13,2 artarak 30 milyar dolara çıktı. ABD’nin Çin’e ihracatı bu dönemde 12,6 milyar dolar olurken, ülkeden yapılan ithalat 42,6 milyar dolar olarak kaydedildi. Aynı dönemde ABD’nin Avrupa Birliği (AB) ile olan ticaret açığı ise aylık yüzde 6,4 artışla 16,7 milyar dolara yükseldi. ABD’nin AB’ye ihracatı 20,4 milyar dolar olarak hesaplanırken, bölgeden yaptığı ithalat 37,1 milyar dolar oldu.
İngiltere’de 4 bin finans şirketi iflas riskiyle karşı karşıya
İngiltere Finansal Yönetim Otoritesi (FCA), ülkede 23 bin finans şirketin salgının yarattığı olumsuz koşullara karşı mevcut direncini incelemeye aldı. Bu inceleme sonucunda da, ülkede çok sayıda sigorta, ödeme sistemleri, e-para ve yatırım yönetim şirketinin karantina döneminde nakit ve likidite varlık sıkıntısı çektiği ortaya çıktı. Ekim ayının sonu itibarıyla düşük finansal dirence ve artan iflas riskine sahip 4 bin şirket, bunların büyük çoğunluğunun orta ve küçük ölçekli şirketler ve yüzde 30’unun iflas durumunda zarar verme potansiyeli olduğu belirtildi. İngiliz ekonomisinin 2020 sonunda yüzde 11,1 daralmış olması bekleniyor.
Avro Bölgesi’nin 2020’nin son çeyreğinde küçülecek
Mali destekler, koronavirüs salgınının reel ekonomi üzerindeki olumsuz etkisini önemli miktarda hafifletse de, mali desteklerden dolayı 2019’da GSYH’nin yüzde 0,6’sı olan Avro Bölgesi’ndeki genel hükümet bütçe açığının, geçen yıl GSYH’nin yüzde 8’ine yükselmesi bekleniyor. Halihazırda, Almanya’da 2020 yılında 480 bin kişi daha işsiz kaldı. İşsiz sayısı 2 milyon 700 binin üzerinde. Daha 2020’nin ilk yarısında 9 bin 6 işletme iflas etti. 38 bin 680 borçlu da iflas başvurusunda bulundu. Almanya, geçen yıl 201 milyar dolar olan finansman ihtiyacı, bu sene 325 milyar dolara yükseldi. Finansman ihtiyacında Avrupa’da en ağır faturaya sahip olan ülke 433 milyar dolar ile İtalya ve onu da 348 milyar dolar ile Fransa izliyor.