Otomotiv sektörü küresel pazarda varlığını güçlendirmeye çalışıyor
Otomotiv sektöründe salgın sonrası büyük düşüşler yaşandı. Salgın ve Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle tedarik zincirinde büyük kırılmalar yaşayan Alman şirketler, alternatif pazar arayışına girdi. Türk otomotiv sektörünün küresel pazarlardaki varlığını güçlendirmek için Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD) ve Otomotiv İhracatçıları Birliği (OİB) işbirliğinde faaliyetlerini yürüten Turkish Automotive temsilcileri, en önemli ihracat pazarları olan Almanya’ya son bir ayda üst üste gerçekleştirdi.
Otomotiv sektöründeki Alman şirketler pazar arayışında
Alman otomotiv şirketlerin alternatif pazar arayışında olduğunu gören sektör temsilcileri, bu noktada ilk sırada Türkiye’nin yer aldığını öğrendi. 1 Ocak 2023’ten itibaren şirketlere çevreye ve insan haklarına yönelik çeşitli yaptırımlar getiren tedarik zinciri yasası devreye girecek. Bu yüzden Almanların çevreci üretime geçilmiş olması gibi bir şartı var.
Otomotivin “Davos”u olarak bilinen, sektörün en önemli liderlerini bir araya getiren Car Symposium’a ilk kez katılım sağlandı. Turkish Automotive bünyesinde bulunan, önderliğini OİB Yönetim Kurulu Üyesi Gökhan Tunçdöken ve Alper Kanca’nın üstlendiği Almanya Otomotiv Tanıtım Grubu, ilk defa bu toplantıda standa açtı. Burada hem ana sanayi hem de Avrupa’nın önde gelen tedarik şirketlerinin üst düzey yöneticileri ile bire bir görüşme fırsatı yakalayan Turkish Automotive heyeti, ayrıca Türkiye otomotiv sektörünü anlatan bir sunum yapma fırsatı yakaladı. Sektör temsilcileri 30 farklı firmanın katıldığı bir seminerde tedarik problemlerine karşı Türkiye seçeneğini anlattı.
Alman otomotiv şirketlerinin tedarikte kendi ülkeleri dışında ilk alım yapmak istediği yer Türkiye. BMW 2025’ten itibaren tüm fabrikalarını yüzde 100 “yeşil” yapmayı planlıyor ve hatta tedarikçilerini bile. Bu noktada Türk şirketlerinin avantajlı olduğu düşünülüyor.