Uluslararası piyasalarda “yatırım gurusu” olarak tanınan, Amerikalı yatırımcı ve finans uzmanı Jim Rogers, Birleşik Krallık’ın ve Avrupa Birliği’nin (AB) dağılma riskiyle karşı karşıya olduğunu belirterek, 21. yüzyılın Türkiye’nin de içerisinde bulunduğu Asya’nın yüzyılı olacağını söyledi.
1970’li yılların başında George Soros’la dünyanın en iyi bilinen fonlarından Quantum Fund’ı kuran ve halihazırda Rogers Holdings’in yöneticiliğini yürüten 77 yaşındaki Rogers soruları yanıtladı.
ABD’nin ağır borç yükünü saklayarak Çin’i hedef gösterdiğini belirten Rogers, merkez üssü yine batıda olacak küresel boyutta büyük bir finans krizinin yaklaştığı uyarısında bulundu.
Ünlü yatırımcıya göre bu kez krizin boyutları ekonominin de ötesinde politik sonuçlar doğurabilir.
Rogers, “ABD Başkanı Donald Trump, hiçbir zaman sorunların sebebinin kendisi olduğunu söylemeyecektir. Çinlileri, Türkleri, Almanları ya da Meksikalıları suçlayacaktır. Sonunda daha sert bir ticaret savaşı ile gelecek ve işte o zaman her şey (ekonomik olarak) gerçekten çok kötü olacak. Büyük ihtimalle gelecek yıl.” tahmininde bulundu.
Rogers, öte yandan gelecek sene ABD Başkanı Donald Trump’ın seçimleri kazanabilmek için kriz riskini ekonomi politikaları ile öteleyebileceğini belirterek, “Bu süreci uzatabilir. Ama ne kadar uzatırsa o kadar daha kötü olacak. Bir sonraki finansal kriz benim hayatımda gördüğüm en kötü kriz olacak. 2008 yılında ağır borç yükü yüzünden kriz yaşadık. O zamandan bu yana borç daha da arttı. Her yerde borç fırladı. Herkes kemer sıkmaktan bahsetti ama kimse kemer sıkmadı. Şu anda ABD sadece harcıyor. Donald Trump, ABD’nin borcunu tüm başkanlardan daha hızlı bir şekilde artırdı.” ifadelerinin kullandı.
ABD ekonomisindeki olumlu görünümün vergi indirimleri ve para basma gibi zorlama yöntemlerle elde edildiğinin altını çizen Rogers, “Şu anda piyasaların yükselişinin büyük ihtimalle son evresindeyiz.” dedi.
Önce Birleşik Krallık sonra Avrupa dağılabilir
İngiltere’de 12 Aralık’ta yapılan genel seçimden Brexit’i destekleyen Muhafazakar Parti’nin ezici çoğunlukla çıkmasını da değerlendiren Rogers, ilerleyen dönemde Kuzey İrlanda’nın ve İskoçya’nın Birleşik Krallık’tan kopabileceğini söyledi.
Rogers, “Gelecek birkaç yıl içerisinde hepimizin çok ciddi sorunları olacak. Birleşik Krallık’ın çok fazla borcu var. (İngiltere’nin kamu borcu 1,8 trilyon sterlin.) Bu zamana kadar çok fazla kolay para var giriş yapan. Birleşik Krallık, AB’den ayrılırken ortaya sorunlar çıkacak. Büyük ihtimalle İskoçlar daha önce dedikleri gibi ayrılacak. Bu durum ciddi aksamalara neden olacak. Örneğin, Kuzey İrlanda, Protestanlığın ve Katolikliğin arasındaki farkın önemli olmadığını düşünerek Birleşik Krallık’tan ayrılabilir. Belki de bu Birleşik Krallık’ın sonu olacak.” değerlendirmesinde bulundu.
Yaşanan gelişmeleri geniş bir perspektif içerisinde uzun vadeli sonuçlarını düşünerek değerlendirmek gerektiğine işaret eden Rogers, “Birleşik Krallık, 18. yüzyılda oluşmaya başladı. Belki de şu anda tarihe tanıklık ediyor ve bunun bitişini seyrediyoruz. Birleşik Krallık, en borçlu ülkelerden biri. Bölünmeye başladığında ciddi bir felaket olur. Bu adanın (Birleşik Krallık) artık dünyaya satabilecek pek fazla şeyi yok. Üçe bölünmesi ciddi soruna neden olur.” ifadelerini kullandı.
Avrupa için önümüzdeki yılların pek parlak görünmediğinin altını çizen Rogers, Avrupa’da yükselen milliyetçiliğin ve popülizmin birliğin sonunu getirebileceğini, ulus devletlerin bile dağılabileceğini öne sürdü.